Ekonomi

Cevdet Yılmaz: Borsa ve kripto vergileri gündemimizden düştü

Özlem SARSIN

Bir dönem uzun süre ko­nuşulan borsa ve kripto paralara vergi geleceği tartış­malarına son noktayı Cum­hurbaşkanı Yardımcısı Cev­det Yılmaz koydu. “İzmir İş Dünyası Buluşmaları” kap­samında İzmir iş dünyası ile bir araya gelen Cumhurbaş­kanı Yardımcısı Cevdet Yıl­maz, Bloomberg’e açıklama­larda bulundu.

“Borsa vergi­si gündemimizde yok” diyen Yılmaz şunları söyledi; “Bor­sa ve kriptoya vergi konusu bir dönem tartışıldı ve gün­demimizden düşmüş oldu. Önümüzdeki süreçte esas ko­numuz istisna ve muafiyetle­ri mümkün olduğunca daralt­mak. Bundan sonra genel ver­gi oranlarında, kanuni vergi oranlarında çok değişiklik beklememek gerekir. Bu yıl öyle bir planımız yok.”

Bununla birlikte, vergi dü­zenlemeleri ve Merkez Ban­kası politikalarıyla sıkılaş­tırmanın hız kazandığını ve kayıt dışılıkla mücadelenin arttığını memnuniyetle iz­lediklerini ifade eden Yıl­maz, “Çünkü kayıt dışı olan her şeyin bedelini, işini düz­gün yapan bizler ödüyoruz. Kayıt dışı ekonominin var­lığı, firmalarımız açısından hem haksız rekabete yol açı­yor hem de verimlilik artışını engelliyor.

Bu nedenle bütçe­deki açığı gidermek için atıla­cak ilk adımın; kayıt dışı ka­zançların tespit edilmesi ve vergilendirilmesi olması ge­rektiğini düşünüyoruz” dedi. Cevdet Yılmaz’ın açıklama­larından sonra piyasalarda hareketlilik artarken borsada hızlı bir yükseliş olduğu gö­rüldü. Uzun bir süredir 10 bin barajını geçmekte zorlanan Borsa İstanbul’da BİST 100 Endekis günü yüzde 1,44 yük­selişle 10 bin 030 puandan ta­mamladı.

2025’ten sonra enflasyonu daha az konuşacağız

İzmir’de iş dünyasına ses­lenen Cevdet Yılmaz 2025 yılından sonra artık enflas­yonun ülkede konuşulmaya­cağını ifade etti. Dünya eko­nomisinin iyi bir dönemden geçmediğini belirten Yılmaz” Pandemi sonrası hala dünya büyümesi ve dünya ticareti tarihsel ortalamaların altın­da. Bir toparlanma var ama bu süreç de devam ediyor.

Böl­gemizde maalesef iyi bir dö­nemden geçmiyoruz, savaş­lar var, diğer yandan yaşadı­ğımız deprem afeti yaralarını sarıyoruz. Bu zorlu dönem­ler şirketleri pozitif ayrışma­sı için de bir fırsat ayrıca. Bu yakınsamayı sağlamak sıkın­tılı dönemlerde mümkün olu­yor. Doğru işler yapıp kendi­nizi ayrıştırırsanız gelişmiş ülkelerle aradaki farkı telafi etmeniz mümkün. Türkiye bu dönemlerden istifade edecek” diye konuştu.

“Temel amacımız enflasyonla mücadele”

OVP’yi yenilediklerini, po­litika belirsizliklerinin orta­dan kalkmasına rağmen tar­tışmaların devam ettiğini ifade eden Yılmaz” Son 1 yı­lı aşkın sürede herkes gördü ki politikalarımızı çok karar­lı hayata geçiriyoruz. Geçen yıldan bugüne birtakım gün­cellemeler yaptık. 4 başlık­ta ana politikamız var. Temel amacımız enflasyonla mü­cadele. Yeniden ülkemizi tek haneli rakamlara kavuştur­mak. enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara ulaşmak.

Enflasyonla mücadele eder­ken büyümeyi de belli seviye­de sürdürme ihtiyacımız var. İstikrar ve kalkınma progra­mını eş zamanlı hayata geçir­mek durumundayız. Üçüncü başlığımız istikrar ve büyü­me ile birlikte kalıcı sosyal refahı da aynı zamanda ar­tırmalıyız. En temel amacı­mız. Konjonktürel olarak da depremin yaralarını sarma ve şehirlerimizi dirençli ha­le getirmeliyiz. Büyük oranda OVP’nin gerçekleştiğini, he­deflerimizde ciddi anlamda ilerlemeler sağladığımızı, ba­zı alanlarda beklentilerimi­zin ötesinde iyileşme olduğu­nu söyleyebilirim” dedi.

“Yüzde 3.5’luk büyüme ile yılı kapatacağız”

Geçen yıl ekonominin yüzde 5,1 büyüdüğünü, 14 yıl boyun­ca kesintisiz büyümesini de­vam ettirdiğini söyleyen Yıl­maz, “Ama önemli olan uzun süre yüksek büyümeyi sağla­mak. Geçen yıl milli gelir nomi­nal dolar olarak ilk defa 1 tril­yon dolar seviyesini geçerek 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştı. Bu yıl ise beklentimiz 1,3 tril­yon dolar mertebesine çıkma­sı ekonomik büyüklüğümüzün nominal dolar olarak, kişi ba­şına milli gelirin 15 bin doları geçmesini bekliyoruz yıl sonu itibari ile. TL’nin güçlenmesi burada ciddi rol alıyor. Bu yılın ilk 6 ayında büyümemiz yüz­de 3,8 olarak gerçekleşti. Dün­ya ile mukayese edildiğinde kü­çümsenecek bir rakam değil. Bu ortamda enflasyonla müca­dele ettiğimiz bir ortamda kü­çümsenecek bir rakam değil. Özellikle 2024 yılının 2. çey­reğinde dış talebin büyümeye katkısı iç talebi aştı. Dolayısı ile bir gelişme olduğunu gösteri­yor. Yıl sonu itibari ile beklen­timiz yüzde 3.5’luk bir büyüme ile bu yılı kapatmak” dedi.

“TL’ye olan cazibeyi artırdık”

Son 1 yılda TL ye olan cazibeyi artırdıklarını vurgulayan Yılmaz, “Mevduatlar içinde TL payı yükseldi. KKM aşama aşama tasviye ediliyor. 46,5 milyar dolara kadar düştü. Bunu yaparken finansal piyasalarda istikrasızlığa yol açmadan suhuletle devam ediyoruz. Kısa süre sonra KKM tamamen kalkacak. Bir taraftan da rezervlerimizde ciddi artışlar gerçekleşti. Geçen sene 98,5 milyar dolara düşen rezervlerimizde 55 milyar dolar artış var. Net rezervlerde artış daha yüksek. Bütçe açığı geriledi. Depremin ağır yüküne rağmen 2,5 trilyon TL depreme kaynak ayırdık. Buna rağmen bütçe açığını belli bir seviyede tuttuk. Gelecek sene bütçe açığını yüzde 3.1’ düşüreceğiz bütçe açığını. Depremin yükü gelecek sene azalacak, ondan sonraki yıllarda yüzde 3’ün altında seyreden bir bütçe açığı olacak” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu